İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | black cat i. | kara kedi | ||
A black cat is eating a white mouse. Kara kedi beyaz bir fare yiyor. More Sentences |
||||
Genel | black cat i. | siyah kedi | ||
Tom shivered when he saw the black cat. Tom siyah kediyi gördüğünde ürperdi. More Sentences |
||||
Zoology | ||||
Zooloji | black cat i. | koyu kahverengi büyük bir kuzey amerika etçil memelisi | ||
Zooloji | black cat i. | balıkçıl sansar | ||
Zooloji | black cat i. | kuzey amerika'ya özgü, ağaçlarda yaşayan ve etle beslenen, koyu kahverengi büyük bir memeli |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Idioms | ||
Deyim | try to find a black cat in a coal mine f. | samanlıkta iğne aramak |